YEŞİL YAŞAMLA İLGİLİ TÜM MERAK ETTİKLERİNİZ İÇİN...

Yeşil yaşam, hava ve toprak kirliliğine neden olmadan ormanları koruyarak, ekosistemi gözeterek, gezegenimizin azalan doğal kaynaklarının devamlılığını sağlayarak ve doğanın niteliklerini geliştirerek bilinçli şekilde sürdürülen bir hayat biçimini ifade eder.Bu yaşam tarzı sağlıklı bir dünyada sağlıklı nesiller büyütmek adına atılmış güçlü bir adımdır.

Anneler ve babalar burada yeşil yaşamla ve yeşil ürünlerle ilgili bilgiler bulabilirler..



4 Haziran 2010 Cuma

FATALAT NEDİR VE NEDEN ZARALIDIR?

Fatalat esterleri yada basitçe fatalatlar birçok plastik ve tüketici ürününde kullanılan bir grup kimyasallardır. En yaygın şekilde kullanılan fatalatalara örnek vermek gerekirse DEHP (di(2-ethylhexyl)phthalate), DBP (dibutyl phthalate), BBP (butyl benzyl phthalate), DiNP ((di(iso-nonyl)phthalate) ve DiDP ((di(iso-decyl)phthalate) sayılabilir. DEHP içlerinde en yaygın kullanılan fatalattır ve çevreden alınan örneklerde en çok bu fatalat karşımıza çıkar. Fatalatlar genellikle plastikleri daha esnek hale getirmek için plastikleştirici olarak kullanılırlar. DEHP ayrıca vinil mutfak döşemesinden, yiyecek paketlerine; komzeitk ve kişisel bakım ürünlerinden bebek ürünleri, boyalar ve ayakkabılara kadar birçok ürünün yapımında kullanılan PVC’de de bulunmaktadır.
28. Yiyecek Katkı Maddeleri Hakkında Yiyecek ve Tarım Organizasyonu / Dünya Sağlık Organizasyon Komitesi toplantısında komite “insanların DEHP’ye maruz kalma sıklıklarının en aza indirgenmesi gerektiği” konusunda ortaklaşa karara varmıştır. Komite bunun ancak güvenli, başka alternatif plastikleştiriciler veya DEHP içermeyen plastiklere geçişle mümkün olabileceğini belirtmektedir.
Fatalatların yemeğe bulaşması ve çevreye sızmasının yan etkileri bilimsel çalışmalarda şu şekilde sıralanmaktadır:
Hamilelerde düşük riskinde ciddi oranda artış
Kadın ve erkeklerde düşük doğurganlık
Erkeklerde testiküler atrofi
Yumurtalık kanserinin görülme sıklığında artış
Üreme organlarının gelişiminde bozukluk, özellikle erkeklerde
Çocuklukta PVC içeren oyuncaklarla oynayan çocuklarda olası böbrek ve karaciğer hasarları
Amerika Birleşik Devletleri Çevre Koruma Ajansı DEHP’yi “insanlar için olası kanserojenler”; Avrupa Birliği ise “öncelikli güvenlik gerektiren ölümcül maddeler” arasında sınıflandırmaktadır.

AİLENİZ İÇİN YAPABİLECEĞİNİZ DAHA GÜVENLİ VE SAĞLIKLI SEÇİMLER...
Bebekler, çocuklar ve aileler için BPA ve fatalat içermeyen daha sağlıklı ürünler üretmek için birçok önlem almakta olan sayısız firma var. Aşapıdaki listede aileniz için sağlık risklerini düşürmenize yarayacak ve kaynakları daha sağlıklı kullanmanıza katkıda bulunacak bazı seçenekler sunulmaktadır:
1. Yemeğe hazır durumda olan, konservelerde bekletilmiş mamalardan uzak durun. Bu mamalar toz halindeki mamalara kıyasla 8-10 kat daha fazla BPA içerirler. Daha düşük BPA içeren mama markalarını tercih edin.
2. Biberonda camdan imal edilmiş ürünleri veya BPA’sız ürünleri tercih edin yada propilen 5 ile numaralandırılmış olan materyalleri kullanmaya çalışın.
3. Tetra Pak gibi kuruluşlar tarafından karton malzeme ile kutulanmış süt, çorba ve sıvı ürünler tercih edin, kutuların içlerinin güvenli alüminyum ve 2 nolu polietilen ile kaplanmış olması gerekmektedir. Bu ürünler ayrıca geri dönüşümlüdür.
4. BPA’sız oldukları garantilenmiş ürünler üreten firmaların konservelerini tercih edin.
5. Biberonlar, alıştırma bardakları ve plastik beslenme ürünlerini elinizde yıkayın. Bulaşık makinesi yada çok sıcak su kullanmak kimyasalların açığa çıkarak yayılmalarına neden olur.
6. Tekrar kullanıma uygun tasarlanmış plastik ürünlerinizde çatlak yada çizik olup olmadığını kontrol edin. Bu gibi bir durum gördüğünüzde plastik ürününüzü geri dönüşüme yollayın ve yenisi ile değiştirin.
7. Plastikleri, özellikle biberon ve alıştırma bardaklarını asla mikrodalgaya koymayın. Artan yiyeceklerinizi cam tabaklarda ısıtın.
8. Ev hayvanlarınız için seramik yada paslanmaz çelik mama kabı kullanın. Onların da en iyisine ihtiyacı var.
9. Biberonlarda silikon meme kullanın. Hem renklendirmeye daha az maruz kalırlar, hem de daha güvenlidirler.
10. Plastik poşet kullanılan bir marketten alışveriş edecekseniz kendi alışveriş torbanızı götürün. Mümkün olduğu her durumda plastik yerine kağıt tercih edin.Kağıt doğada kolaylıkla yok olabilirken plastiğin kaybolması binlerce yıl sürer.
11. Mümkün olduğunda BPA ve fatalatsız kozmetikler kullanın. Her bir ürünün içeriğindeki riskli kimyasalları görmek istiyorsanız Çevre Çalışma Grubunun web sitesindeki kozmetik veritabanından bu bilgilere ulaşabilirsiniz. www.cosmeticsdatabase.com
12. Çocuklarınız ve diğer aile fertleri için hediye alırken PVC ve kurşun içermeyen malzemeler seçin.
13. Bebeklerinizi beslerken plastiğe alternatif ürünler kullanın. Bebeğiniz yeterince büyüdüyse boyasız seramik yada cam ürünler kullanın. Diğer bir seçim paslanmaz çelik veya ahşaplar olabilir. Plastik kullanacaksanız HDPE #2 veya #5 rakamını ürünün altında mutlaka kontrol edin bu etiketler en zararsız ve geri dönüştürülebilir plastiklere aittir. Aldığınız plastiğin üzerinde herhangi bir rakam etiketlenmemişse bu ürünlerin kullanımından kesinlikle kaçının.
14. Melamin kullanmayın, organik içeriğe sahip ve yiyecek maddeleri ile temasında herhangi bir zarara neden olan türde melaminler dışında melaminden tamamen uzak durun. Organik materyalli olanlar geri dönüşümlüdür ancak diğerleri değildir. Melamin nitrojen içerikli bir kimyasaldır, yangın söndürücü olarak kullanılur ve formaldehit ile karıştırılarakj reçine elde edilmesinde kullanılır. Lezzetli geliyor mu kulağa? Melamin BPA salgılamasa da geri dönüşümlü değildir.
15. Plastik paketleme malzemeleri kullanırken plastiğin yiyeceklere değmesinden kaçının. Evdeyken daha güvenli olan 2, 4 veya 5 nolu plastikleri kullanarak yiyeceklerinizi saklayın.

http://foodbodyplanet.com/green-living/the-dangers-of-phthalates-and-bisphenol-a

ORGANİK PAMUK NEDEN TERCİH EDİLMEDİR?

Pamuk, yetiştirilmesi sırasında pestisid, insektisid, fungisid, herbisid, defolyant… gibi çeşitli kimyasal maddelerin (zirai mücadele ilaçlarının) yüksek miktarlarda kullanıldığı bir bitkidir. 2003 yılında pamuk ziraatında 25.000 ton pestisid kullanılmıştır. Bu da dünyada tarımda kullanılan toplam kimyasal pestisid miktarının % 10’undan fazlasını oluşturmaktadır. İnsektisid kullanımında durum daha da vahim olup, tarımda kullanılan toplam kimyasal insektisidin % 25’i pamuk yetiştirmede kullanılmaktadır. Halbuki pamuk üretimi, Dünyadaki toplam zirai üretimin % 3’ünden bile daha azını oluşturmaktadır.
Tarımda kullanılan ziraî mücadele ilaçlarının sadece % 0,1’i mücadele edilen zararlılara ulaşmakta, geri kalan % 99,9’ı toprağa, suya ve havaya karışmaktadır. Yani ne yazık ki doğal ve hijyenik bir lif olan pamuk liflerinin ziraatı hiç de çevre dostu değildir, hatta tam bir çevre zararlısıdır.
Organik pamuk yetiştirilirken hiçbir şekilde kimyasal pestisid, insektisid, fungusid, herbisid, defolyant ve sun’i gübre kullanılmamaktadır. Doğal hayvan gübresi, yeşil gübre ve doğal (biyolojik) zirai ilaçların kullanımı serbesttir. Buna ilaveten tarlanın bir kısmında tuzak bitkiler yetiştirerek, tarlada faydalı böceklerin (zararlıları yok eden) üremesini sağlayarak ve bilinçli bir ürün rotasyonu planlamasıyla, organik pamuğu, verimi fazla düşürmeden yetiştirebilmek mümkün olmaktadır. Doğaldır ki organik pamuk üretiminin maliyeti, normal pamuk üretimine nazaran daha yüksektir (Normal pamuğun kg maliyeti 0,75 ile 2,40 USD arasında değişirken, organik pamuğun maliyeti 1,20 ile 2,50 USD arasında değişmektedir).
Kontrollü şekilde yetiştirilen organik kütlü pamuğun sertifikalı organik pamuk elyafı (mahlıç) olabilmesi için, çırçırlanmasının da yetkili bir çırçır işletmesinde normal pamukla karışmadığından emin olarak yapılması gerekmektedir (Eğer organik pamuk çırçırlanmadan önce normal pamuk çırçırlanmış ise, makinelerin ve organik pamuğun konulacağı depoların iyi bir şekilde temizlenmesi gerekmektedir). Türkiye’de bu şartları yerine getirebilecek yeterli sayıda çırçır işletmesi vardır.
Sertifikalı bir pamuk ipliği ile sertifikalı giysi veya ev tekstil ürünü üretirken de, üretimin her adımının kontrollü bir şekilde yapılması gerekmektedir, zira bitmiş bir mamulde sonradan o ürünün normal pamuktan mı, yoksa organik pamuktan mı üretildiğini anlamak çok zordur ve hatta birçok durumda imkansızdır. Zira normal üretilmiş elyaftan yapılmış ham iplikte ve kumaşta pamuğun üretimi sırasında kullanılan kimyasal maddelerin kalıntıları vardır, ama terbiye işlemleri sırasında mal saatlerce ve defalarca yaş işlemlere (haşıl sökme, kasar, boyama, bitim işlemleri) ve yıkama-durulamalara tabi tutulduktan sonra artık elyaf üzerinde halâ ziraî mücadele ilacı kalma ihtimali son derece düşük olmaktadır.
Organik pamuk/normal pamuk karışımlarında bugün için en yaygın olarak kullanılan karışım oranı 5/95’tir. Yani bu uygulama sayesinde pamuk üretimi nedeniyle çevreye verilen zarar sadece % 5 azaltılmış olmaktadır. Halbuki bu karışımlarda normal pamuk (bol miktarda zirai ilaç kullanılmış ve makineyle hasat edilmiş pamuk) yerine, daha az zirai ilaç kullanılarak, elle çapalayarak (dolayısıyla herbisid kullanılmadan) yetiştirilen ve elle toplanan (dolayısıyla defolyant kullanılmayan) “better cotton (daha iyi pamuk)” kullanılsa ve “better cotton” üretilmesi sırasında çevreye verilen zararın (havaya, toprağa ve suya karışan zararlı kimyasal maddelerin) normal pamuk üretilmesi (örneğin A.B.D.’deki gibi) sırasında verilen zarardan % 30-50 daha az olduğu göz önüne alındığında, bu uygulama (organik pamuk/better cotton karışımı kullanmak) sayesinde çevreye verilen zararın, % 5 yerine % 35-50 oranında azaltılabileceği ortaya çıkmaktadır.
Bu açıklamadan da anlaşılacağı gibi, organik pamuktan yapılmış ürünleri tercih eden tüketiciler, bunu kendi sağlıklarını düşünerek yapmaktan ziyade, çevreye olan sevgi ve saygılarından dolayı yapmaktadırlar. Yani organik pamuklu ürün kullanmak bir kültür meselesidir, bir imaj meselesidir.
Organik Pamuk : Fantazi Mi, Fırsat Mı ?
Prof. Dr. Işık Tarakçıoğlu

GREEN LULLABY' DAN YEPYENİ OYUN SERİSİ...

Tüm dünyada çok beğenilen ve annelerin tercihi olan Green Lullaby markalı ürünler artık Greengoods ile Türkiye'de...
Markanın ürettiği tüm ürünler eko-karton içeriklidir.Geri dönüşümlü malzemeden üretildiği gibi kendisi de %100 geri dönüşümlü yeşil ürünlerdir.Markanın en öne çıkan özelliklerinden biri de tüm ürünlerin de-monte olması ve  kolaylıkla kurulup sökülebilmesidir. Çocuklar kurulumu ve sökme işlerini kendi kendilerine bile yapabilirler.  Ürünler özel “yeşil” alev almaz ve non toksik koruyucu ile kaplanmıştır.Neme dayanıklı olup silinebilme özelliğine sahiptir.Islak bir bezle rahatlıkla temizleyebilirsiniz.Çok hafiftir.
Özellikle oyuncak ev ve oyuncak bebek beşiğinin yanısıra,saklama kutusu olarak kullanbileceğiz eko-karton üzerine oturulabilir, eğlenceli kutular;eko-karton masa ve banklar;bebeğinizin doğumu ile birlikte rahatlıkla kullanabileceğiniz 140 kg taşıma kapasitesi olan çok özel eko-karton gerçek beşikler gerçekten gözalıcı.
Oyuncak ev , tam bir oyuncak bebek evi... İçeride yaşamak için neler vermezdim dedirtiyor görene... Üç katlı oyuncak ev oda dekorasyonu, retro desenli mobilyaları, lambaları ve modern çiçekli yer döşemesi ile tüm dekoratif unsurları üzerinde taşıyor. Beşik ise tam eskilerden kalma sallanan beşiklerden...kız çocuklarının istedikleri bebeklerini sallayarak uyutmalarına imkan tanıyor. Eksik olan tek şey bu evle ve beşikle oynamak için yeterli zaman! Çocuklarınızın hayal dünyasını genişletecek, motor becerilerini arttıracak,yeşil bu ürünler için greengoods sitesinden alışveriş yapabilir, ürünlerin teknik özelliklerini öğrenebilirsiniz.

"GOTS"SERTİFİKASINA SAHİP ÜRÜN NE DEMEKTİR?

Global Organik Tekstil Standardı (GOTS) ekolojik ve sosyal kriterler de dahil olmak üzere, organik lifler için dünyanın önde gelen tekstil işleme standardıdır; tüm tekstil tedarik zinciri bağımsız sertifikasyon sistemlerince desteklenir.

Sürüm 2.0 Haziran 2008'de, 1. sürümün piyasaya tanıtılmasından yaklaşık 2 buçuk yıl sonra yayınlanmıştır. Revizyon çalışmalarında yüksek ekolojik ve sosyal kriterlerin yanı sıra dünya çapında uygulanabilirlik ve doğrulanabilirlik göz önünde bulundurulmuş, böylece kriterler güvenilir ve şeffaf birer program halini almıştır.
Bu bölümdeki bilgiler içerik hakkında genel bilgileri ve standardın temel gerekliliklerini ortaya koymaktadır.
Amaç
Standardın amacı, elyafların hammedelerin toplanmasından çevreye saygılı ve sosyal sorumlulukların bilincinde bir üretim tarzıyla üretime tabi tutulması süreçlerine kadar dünya çapında tanınmış gereklilikleri ortaya koymak, organik üretimin durumunu ölçmek ve tüketiciye güvenilir bir garanti sunmaktır.
Tekstil işleyicileri organik kumaşlarını ihraç edebilirler ve kullandıkları sertifika her pazarda kabul görür bir nitelik taşır.
Kriterler
Uluslararası Çalışma Grubu oy birliği ile kabul edilen açık ve değişmez içerik anlayışı Global Standardın sadece zorunlu kriterlere odaklanılması üzerinedir. Standart lif malzemeleri, iplikler, kumaşlar ve kıyafetleri kapsar ve üretim, işleme, imalat, paketleme, etiketleme, ihraç, ithal ve dağıtım süreçlerinde hep doğal lif ürünlerinin kullanılmasını şart koşar. Standardın deri ürünlerle ilgili kriterleri yoktur.
Elyaf üretimi
Elyaf üretiminin temel kriterleri aşağıdaki gibidir:
• Elyafların organik sertifikasyonları için uluslararası ve ulusal çapta tanınmış standartlar (örneğin EEC 834/2007, USDA NOP)
• Uygulanabilir tarım standartları sertifikasyona olanak tanıyorsa elyafların dönüşüm periyodundan itibaren sertifikasyonu mümkündür.
• GOTS organik etiketi taşıyan bir tekstil ürününün %95’inin organik elyaftan üretilmiş olması gerekir, GOTS organik ile yapılmış etiketi taşıyan bir ürünün ise %70’inin sertifikalı organik elyaftan imal edilmiş olması gerekmektedir.
İşleme ve üretimin temel kriterleri:
• Organik elyaf işlemesinin tüm süreçlerde konvansiyonel elyaflardan ayrılması ve net bir şekilde tanımlanması gerekmektedir.
• Tüm kimyasal girdiler (örneğin boyalar, yardımcı maddeler ve işlem kimyasalları) değerlendirilmeli ve toksiklik ve biyolojik olarak yok olma/ayrıştırılabilme bakımından standartlara uygunlukları garantilenmelidir.
• Toksik ağır metaller, formaldehit, arometik solventler, GMO’lar ve enzimleri gibi kritik girdiler yasaktır.
• Sentetik apre maddeleri yasaklanmıştır, örme ve dokuma yağlarının ağır metal içermemesi gerekmektedir.
• Ağartıcıların oksijen bazlı olması gerekmektedir. (klor yasaktır)
• Kanserojen amin bileşkeleri salınımına neden olan azo boya kullanımı yasaktır.
• Arometik solvent vefatalat ve PVC kullanan plastisol baskı metodları dışarıda bırakılmıştır.
• Aksesuar kısıtlamaları (örneğin PVC, nikel, kroma izin verilmez, plastik aplikasyon yasaktır.)
• Tüm operatörlerin atıkları ve çıktıları minimize edecek çevre politikalarının bulunması zorunludur.
• Islak işleme üniteleri kullanılan kimyasallar, enerji, su tüketimi ve atık su idaresi ile ilgili detaylı rapor vermek zorundadır. Islak işlemler sonucu ortaya çıkan tüm atık su fonksiyonel su arıtma tesisince değerlendirilmelidir.
• Paketleme malzemesi PVC içermemelidir.
• Teknik kalite parametreleri karşılanmalıdır.
• Hammeddeler, ara maddeler, son ürün ve aksesuarlar istenmeyen kalıntılar bakımından kriterlere uymalıdır.
• Tüm işlemciler tarafından Uluslararası İş Gücü Organizasyonu’nun (ILO)sosyal kriterlerine uyulmalıdır.
Kalite Güvence Sistemi
GOTS sertifikasyon şemasına dahil olan bir firma genellikle standardın tüm kriterleri ile uyumlu çalışmalıdır. GOTS yerinde gözetim ve kalıntı testi metotları ile çalışır.
Toptan Tekstil Tedarik Zinciri Sertifikalandırması
• Elyaf üreticileri (çiftçiler) satış yapılacak ülke tarafından tanınmış uluslararası veya ulusal tarım standardına göre sertifikalandırılmış olmalıdır.
• Sertifika verenler uluslararası olarak ISO 65 ve/veya IFOAM akreditasyonundan geçmiş olmalıdır.
• Hasat sonrasından kumaş yapımına ve ihraç süreçlerine kadar tüm operatörler yerinde inceleme yıllık gözetim döngüsüne tabii tutulurlar ve geçerli bir GOTS operasyon sertifikası alarak üretim ve ticaret aşamalarını sertifikalandırırlar.
• İşlemciler, üreticiler ve tüccarların sertifikalandırılmasında görev alan sertifika kuruluşllarının ISO 65’e uygun şekilde akredite olmaları ve GOTS standartlarına uygun GOTS akreditasyonu taşımaları gerekmektedir.
Kalıntı Testi
• Standartta belirtilen istenmeyen kalıntılarla ilgili katı değerler
• Lisanslı operatörlerin kontaminasyon risk değerlendirmesine göre kalıntı testinden geçmeleri gerekir.
• ISO 17025 akreditasyonlu laboratuvarlarda incelenmek üzere denetmenler tarafından fazladan numune alınabilir.
Etiket Dereceleri
Sadece standarda uygun üretilmiş ve sertifikalandırılmış tekstil ürünleri GOTS etiketi taşıyabilir.
Standart iki etiket derecesi arasında bölüm yapmıştır:
Etiket derecesi 1: ‚organik‘ veya ‚organik -dönüşümde‘
≥ 95% sertifikalı organik elyaf, ≤ 5 % organik olmayan doğal yada sentetik elyaf
Etiket derecesi 2: ‚% X%oranında organik ile yapılmış veya %X oranında organik ile yapılmış – dönüşümde
≥ %70 sertifikalı organik elyaf, ≤ %30 organik olmayan elyaf ancak maksimum %10 sentetik elyaf (Çorap, tayt ve spor malzemelerinde bu oran %25)
Bu iki etiket arasındaki tek fark organik oranının minimum yüzdesindeki farktır.

* http://www.global-standard.org/the-standard/general-description.html adresinden alıntıdır..

BPA GERÇEKLERİ...

BPA Nerede Kullanılır?
Bisphenol A (BPA) polikarbonat plastik maddesinin yapıtaşıdır, bu madde genellikle biberonlarda, alıştırma bardaklarında ve bebek oyuncaklarında kullanılır. Zor aşınan, şeffaf ve ısıya karşı dayanıklı olduğundan bu tür ürünlerde çok tercih edilir.
Bebeğiniz BPA’ya nasıl maruz kalır?
BPA durağan olmayan bir kimyasal olduğundan bebeğinizin kullandığı biberon veya alıştırma bardağından özellikle de ısıtıldığında salınıma uğrar. Isınma sırasında, tekrarlanan sıcak sulu yıkamalarda, düzenli kullanımda plastik parçalanmaya başlar ve çevreye BPA yayar.Bu yayılan BPA, genellikle bebeğiniz tarafından tüketilir. BPA’nın gerçek riskleri ile ilgili tartışmalar hala sürmektedir. Çevrelerin çoğu BPA’nın çok düşük dozlarının bile insanlar için olumsuz sağlık riskleri oluşturduğunu savunmaktadır.
BPA Bebeğinizin Sağlığını Nasıl Olumsuz Yönde Etkiler?
İnsanlar üzerinde henüz tanımlayıcı bir çalışma yapılmamış olmasına rağmen hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar göstermektedir ki BPA sağlık açısından risk oluşturmaktadır. BPA östrojen taklidi yapan bir hormon bölücüdür. Kimyasal bu madde bebeğinizin vücudunda yapay ve gerçek olmayan bir östrojen etkisi yapatır ve hormonal gelişmeyi gerekli olan en üst gelişme düzeyine gelmeyi destekleyecek şekilde hızlandırır. BPA’ya aşırı miktarda maruz kalma erkek çocuklarda anormal erkeklik organı büyümesi ve kızlarda erken ergenlik dönemine geçiş gibi sonuçlara neden olur. BPA bebeğinizin hayatının sonraki aşamalarında meme, yumurtalık veya prostat kanserine yakalanma riskini artırır. Bu kimyasal ayrıca (ADHD) dikkat bozukluğu ve hiperaktivite için de risk oluşturur, az miktarlarda bile maruz kalındığında beyin kimyasını değiştirebilir. Bebekler ve çocuklar düşük beden kütleleri, gelişmemiş organ sistemleri ve yüksek metabolizma hızları nedeniyle BPA’nın negatif etkilerine karşı çok daha korunmasızdırlar.
BPA Fetus’a Nasıl Etki Eder?
BPA çocuklara düşük beden kütleleri dolayısıyla çok daha büyük negatif etkilerde bulunurken fetusa etkileri çocuklarla kıyaslandığında daha da büyüktür. Bazı çalışmalar BPA’ya maruz kalan bir fetusun gelişmemiş detoksifikasyon sistemine sahip olması nedeniyle davranış ve sinir sistemlerinin büyük zarar gördüğünü söylemektedir. Fetuslar, anne yiyeceğini BPA içeren polikarbonat bir kapta ısıttığında veya BPA içeren bir plastik şişeden su içtiğinde BPA’ya maruz kalırlar. Kimyasal bu madde ayrıca düşüklerle de ilişkilendirilebilir.
Bebeğinizi BPA’dan Nasıl Koruyabilirsiniz?
Biberon seçerken BPA’sız yada camdan imal edilmiş ürünleri tercih edin. Biberonun yada alıştırma bardağının materyalinden emin olamıyorsanız üreticisine ulaşın. Hepsi olmasa da çoğu polikarbonat biberonun altında “7” numaralı geri dönüşüm bayrağı bulunur, bu şekilde ayırt etmeniz mümkün olabilir. BPA içeren biberon yada başka ürünleriniz var ise bu ürünleri bulaşık deterjanı ve sıcak su ile yıkamayın. Bu ürünleri bulaşık makinesinde yıkamaktansa elde yıkamak daha güvenlidir. Hamilelerin konserve yiyecekler tüketmekten, plastik şişelerde sıvı madde almaktan kaçınmaları gerekir. Alüminyum ve cam şişeler daha güvenlidir.
* E-How’dan alıntıdır.

BECOPOTTY ARTIK TÜRKİYE'DE...

Becothings tarafından üretilen her bir ürün olabildiğince çevre dostu olarak tasarlanıyor. Sadece fonksiyonellik değil aynı zamanda yaşam döngüsüne katkı da tasarım aşamasında göz önünde bulunduruluyor. Askı ve lazımlık gibi ürünler genellikle yaşam döngülerini çöplerde sonlandırırlar bu nedenle Becothings üreticileri bu tür ürünler için kullanım sonrasında ne yapılacağını planlamakta fayda olduğunu söylüyorlar. Becothings ekibi doğru materyaller ve doğru tasarım ile çevreye en az zararı verecek şekilde ürünler tasarlıyorlar.
Becothings’in en son üretim yapmış olduğu malzeme plastiğin yerine kullanılabilecek bitki lifleri oldu. Aslında malzeme biyolojik olarak yok olabilen materyallerin bir karışımı yani biyokompozit...
Kullanılan malzemenin %80’ini bambu ve pirinç kabukları oluşturuyor. Pirinç kabukları pirinç üretiminin bir yan maddesi, bu nedenle atılacağı yerde kullanılması bu ürünü harika bir malzeme haline getiriyor. Bambuyu düşündüğünüzde aklınıza ince uzun ağaççıklar geliyorsa da aslında bambu bir ot türevi ve çok hızlı büyüyor. Bunun anlamı kullanılan bambunun yerine yenisi ekilerek hızla sürdürülebilirlik sağlanabiliyor.
Tüm bu malzemeler amino asitlerden elde edilen bir reçine ile karıştırılıyor. Bu reçine tüm lifleri birbirine bağlıyor. En önemlisi karışımın parçalanabilmesine imkan tanıyor. Ürününüzü kullanım ömrü dolduktan sonra toprak altına gömmek gibi nemli ve ılık bir ortamda bıraktığınızda reçine ayrışmaya başlıyor ve sonunda ürün biyolojik olarak toprakta yok oluyor. Bu süreç çevre koşullarına bağlı olarak 2 ila 3 yıl kadar bir sürede sona eriyor. Malzemenin bu özelliği onu kısa süre kullanılan ve geri dönüştürme işleminin zor olacağı lazımlık gibi ürünler için paha biçilmez kılıyor.
Becothings üretimi Becopotty çevre dostu, atık bitki malzemelerinden elde edilmiş, evinizde yıllarca kullanıldıktan sonra toprağa gömerseniz biyolojik olarak hızla yok olabilecek bir lazımlık...
2009 yılında Mother&Baby Gümüş Ödülü alan Becopotty ergonomik tasarımıyla hem rahat hem de kullanışlı. Sırt kısmının yükseltisi denge sağlarken, ön tarafındaki koruma yükseltisi de etrafa sıçramaları engelliyor, böylece tuvalet alışkanlığı konforla ve hijyenik bir biçimde sürdürülebiliyor. En önemlisi bu lazımlık hem bebeğiniz hem de çevre için çok uygun...
Becopotty lazımlık hayatına tarım artığı olan bambu artığı ve pirinç kabuğu olarak başlıyor.
Becothings bu artıkları toplayarak toz haline getiriyor.
Biyolojik olarak yok olabilen bir reçine ile karıştırıyor ve kalıpta bekleterek Becopotty lazımlığı yaratıyor.
Becopotty Lazımlıkla ilgili küçük birkaç fikir...
Çocuğunuzun tuvalet alışkanlığı sürecisona erdiğinde lazımlığı bahçenize gömebilirsiniz. Küçük bir ipucu vermek gerekirse; gömmeden önce lazımlığın altında birkaç küçük delik açarsanız nemin içeri girmesini kolaylaştırmış olursunuz.
Becopotty tamamen dibe battığında biraz tohum biraz da su ekleyerek tohumlarınızın çiçeğe dönüşmesini izleyin. Birkaç sene boyunca lazımlık toprağa karışacağından hem çiçeklerinizi besleyecek hem de doğaya katkıda bulunacak.
Becopotty 'i internet  sitesinden satın alabilirsiniz...